Kiralık arabaya ilgi her geçen gün artıyor. Şüphesin bunda, azalan alım gücü ve fahiş bakım ücretleri etkili oluyor. Çoğu kişi bu masraflara girmemek için araba kiralama yoluna başvuruyor. Araba kiralamaya olan yoğun ilgi sektörün verilerinde de …
Kiralık arabaya ilgi her geçen gün artıyor. Şüphesin bunda, azalan alım gücü ve fahiş bakım ücretleri etkili oluyor. Çoğu kişi bu masraflara girmemek için araba kiralama yoluna başvuruyor.
Araba kiralamaya olan yoğun ilgi sektörün verilerinde de kendini gösterdi.
Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) 2024 verilerine göre kiralanmak üzere sektörde 252 bin araç bulunuyor. Veriler bireysel kiralamaların arttığını gösteriyor.
Kiralamalarda en çok kullanılan Renault Clio’nun sıfır fiyatı bir milyon 470 bin civarındayken, aynı aracın günlük kiralama fiyatı bin 100 lira ile bin 500 lira arasında değişiyor.
Şirketlerin filo araç kiralamalara talebi yüksek olsa da son yıllarda bireysel kiralamalardaki artış dikkat çekici bir boyuta geldi.
2024 yıl sonu verilerinde göre, oto kiralamanın cirosu 280 milyar TL oldu, sektörün devlete ödediği vergi ise 50 milyar TL’ye ulaştı.
Sektör temsilcileri, yaşanan artışta, araç almanın zorluğuna, çıkan masraflara ve şirketler tarafından sunulan kampanyalara işaret ediyor.
Yurtdışı ve Türkiye’de faaliyet sürdüren Sydney Filo Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Tolu da bu görüşü dile getiriyor.
Tolu’ya göre artıştaki en önemli etken, şirketlerin ve bireylerin maliyetleri en aza indirmek istemesi.
Araç kiralamaların şirketler içim hem finansal hem de operasyonel açıdan bir çok olanak sağladığını bildiren Tolu, araç kiralamanın avantajlarını şöyle sıralıyor:
Filo kiralama sayesinde, satın alma maliyetleri, vergi, bakım, sigorta ve değer kaybı gibi giderler aylık sabit kira ödemeleriyle kontrol altına alınır. Bu, şirketlerin bütçeleme ve finansal planlama süreçlerinde öngörülebilirliği artırır.
Araç satın almak yerine kiralama tercih edildiğinde, şirketler yüksek sermaye bağlamaktan kurtulur. Bu da kaynakların ana faaliyet alanlarına yönlendirilmesini sağlar. Kiralama, nakit akışını rahatlatan bir çözümdür.
Kiralık filo hizmetleri genellikle bakım, onarım, lastik değişimi, yedek araç temini, HGS/OGS takibi ve hasar yönetimi gibi hizmetleri kapsar. Bu da şirket içi operasyon yükünü azaltır ve personelin daha stratejik işlere odaklanmasını sağlar.
Kiralık araçlar genellikle yeni ve düşük kilometreli araçlardan oluşur. Bu sayede şirketler her zaman teknolojik olarak güncel, güvenli ve çevre dostu araçlarla hizmet verir. Araç filosunun düzenli aralıklarla yenilenmesi, şirket imajını da güçlendirir.
Filo araç kiralama giderleri, birçok ülkede vergi matrahından düşülebilir. Ayrıca araç amortismanı gibi muhasebe yükleri kiralama yönteminde bulunmaz. Bu, vergi planlamasında esneklik sağlar.
Güvenli ve konforlu araç imkanı sağlar
Kiralama firmaları genellikle araçların sigorta süreçlerini de yönetir. Kasko, trafik sigortası, hasar yönetimi gibi işlemler kiralama kapsamında çözülür ve riskler profesyonel hizmet sağlayıcılar tarafından üstlenilir.
İş hacminize göre araç sayısını artırmak ya da azaltmak mümkündür. Proje bazlı çalışan ya da mevsimsel yoğunluk yaşayan firmalar için kısa ve uzun vadeli kiralama çözümleri büyük esneklik sunar.
Yeni, bakımlı ve marka imajıyla uyumlu araçlar kullanmak, hem müşterilerde olumlu bir algı yaratır hem de personelin motivasyonunu artırır. Konforlu ve güvenli araçlar, sürücü memnuniyetine de katkı sağlar.
BİREYSEL KİRALAMALARDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ
Bireysel araba kiralamalarındaki artışa işaret eden Ozan Tolu talep kişilerin araç sahibi olmak yerine kiralamalarının nedenine dair şunları söylüyor:
“Sıfır ya da ikinci el araç satın almak bütçe açısından da elbette zor. Bu nedenle araç kiralama ile büyük bir peşinat ödemek zorunda kalmadan ulaşım ihtiyaçları kolayca karşılanabiliyor.
Ayrıca kasko, trafik sigortası, vergi, bakım gibi masraflar genellikle kiralama şirketi tarafından karşılandığı için bireysel kiralamalar daha popüler hale geliyor.”
OTO KİRALAMA SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR
ekonomim‘de yer alan habere göre sektörün de sorunlarla karşılaştığını belirterek şunları aktarıyor:
“Özellikle sıfır araç fiyatlarının artması, firmaların yeni araç filosu oluşturmasını zorlaştırıyor. Döviz kuruna bağlı ithal araçlarda yaşanan maliyet artışını, kira fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyoruz. Araçların kiralama sonrası ikinci elde ne kadara satılacağı belirsiz olduğu için sektörümüz açısından önemli bir risk taşıyor. İkinci el pazarındaki dalgalanmalar, filo yenileme kararlarımızı da etkileyebiliyor. Sigorta maliyetlerinin artması kiralama firmalarını zorluyor. Hasarlı araçlar, müşteriyle yaşanan anlaşmazlıklar ve onarım süreleri, operasyonel sorunlara yol açıyor. Sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıklar, maddi kayıpları ve müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyebiliyor. Vergi yükleri, amortisman oranları ve KDV düzenlemeleri sektörün büyümesini yavaşlatan nedenler arasında. Bunun dışında yasal boşluklar, kayıt dışı ve merdiven altı kiralama şirketlerinin çoğalmasına neden olabiliyor.”